hesabın var mı? giriş yap

  • sosyallesme adina yaptigi maymunluklarla aslinda korkunc bir yalnizlik icerisinde oldugunun algisina varmamasi.

  • “ben aşktan daima kaçtım.hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahatım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde.. fakat daima ödersiniz… hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.”

    (bkz: ahmet hamdi tanpınar)
    (bkz: saatleri ayarlama enstitüsü)

    keşke bu pasajlarda aktarılan hayatı yaşayabilseydim, aşktan kaçıp, kimsenin hayatına "lüzumundan fazla girmeseydim" derim çok zaman...

  • şehirlerarası telefon kodlarının, çevirmeli telefonlara göre belirlenmiş olması.

    yaşı yetenler hatırlar, çevirmeli telefonlarda en çabuk 1 rakamını çevirirsiniz, 0 rakamını çevirmek içinse o tekerin tam bir tur dönmesini beklerdiniz.

    fii tarihinde şehirlerarası kodlar belirlenirken telefon abonesi en çok olan şehirlere çabucak çevrilebilecek kodlar atanmıştır.

    (bkz: 212)
    (bkz: 312)
    (bkz: 232)

    gibi.

    tabi çevirmeli telefonlar tarih olunca bunlar da o günlerde hatıra olarak kaldı.

  • su bükücüler su bükemez. ateş ulusu dünyaya hakim olur. ama ateş ulusu komutanı bilmez ki ay onlara da lazımdır.

  • debe'ye girdiği gibi "uzay boşluğunun rengi" falan değildir. tüm galaksilerin renk ortalamasıdır. yani renge uzay boşluğu dahil bile değil. ufkunuzu iki katına açana kadar okuduğunuzu anlamaya iki kat zaman ayıraydınız da doğru idrak edeydiniz.

  • (bkz: kuru kalabalık)
    dünya'nın en boş insanlarının yaşadığı ülkedir. fakir fukara çilekeş ülkelerin vatandaşları bile böyle boş beleş değildir. adamların hayatta kalmak için bir şeyler öğrenmesi ve onu çok iyi uygulaması gerekir zira. türkiye'de durum böyle değil. türkiye'de milyonlarca insan var üreten kesimin üstünden geçinen.

    90'larda bir söylem vardı. devlet bize baksın diye. o söylem gerçek oldu şu an. devletin baktığı milyonlar var. devletin ne olduğunu anlamakla ilgili bir gerizekalılık mevcut türkiye'de. devlet demek sen ben demek. şu an milyonlarca insan boş boş ortalıkta dolanıyor ve sen ben çalışıp onlara bakıyoruz. durum bu. ama bu duruma uyanmış kimseyi göremiyoruz.

    kimisi öğrenci olduğu için sağdan soldan sosyal yardımla(senden benden) geçiniyor. kimisi direkt akp'li olduğu için çeşitli vakıflardan(senin benim paramla finanse edilen) geçiniyor. kimisi 45 yaşında emekli olmuş senden benden geçiniyor. kimisi kapağı devlete belediyeye vs atmış gizli işsiz ve senden benden geçiniyor. kimisi harbi işsiz anasından babasından karısından kocasından abisinden ablasından geçiniyor.

    ya şu kodumun yerinde bu kadar insansınız. kaçınız bir şey üretiyor?

    söyleyeyim.
    türkiye'de çocuklar hariç her 2 kişiden birisi çalışmıyor. ya ev hanımı, ya emekli, ya işsiz, ya öğrenci, ya engelli ya da birşey birşey ama çalışmıyor. yani kuru kalabalık. %46 istihdam oranı yani çalışmayan çalışandan fazla. ki bu tuik raporu, güvenmeyin fazla. bunun içinde tonla polis, asker, atm memuru, torpilli atm belediye çalışanı, danışman zart zurt var.

    bu çalışanların kaçı bir şey üretiyor gerçekten?
    sanayide yaklaşık 6 milyon insan, tarımda yaklaşık 6 milyon insan çalışıyormuş türkiye'de. 12 milyon etmiyor toplamda ama hadi 12 milyon diyelim. türkiye'de bir şeyler yapan üreten insan sayısı bu. bunun da içinde bu sektörlerin satış pazarlama, reklam, yönetim zart zurtu mevcut. buğday üreten, un üreten, undan ekmek üreten, araba parçası üreten, plastik üreten insanlardan bahsediyorum. bunlar olmasa hepimiz acımızdan gebeririz.

    ben anlamıyorum bu kadar insan hizmet sektöründe çalışıyor. kime ve neye hizmet ediyorsunuz abi siz? bommmboş insanlara hizmet ediyorsunuz. hayır size sormuyorum. bu durumu yaratanlara soruyorum aslında.

    sonra da soruyorsunuz türkiye'de neden alım gücü düşük diye. ki bunu da soramıyorsunuz aslında. her şey pahalandı diyorsunuz.

    türkiye'de bir şey üreten yokki. türkiye koca bir saadet zinciri. herkes birbirini kazıklıyor.

    ülke çapında değil de ufak çapta düşünün. eviniz var. bu eve birileri yemek, su, elektrik, internet ve eşya sokmak zorunda. evde 8 kişi yaşıyor. bu evde yaşayan 8 kişiye karşın sadece bir kişi çalışıp para getiriyor. getirdiği parayla da tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. türkiye bu işte. 8 kişiden 5'i hiçbirşey yapmıyor biri çocuk dördü işsiz bunların. kalan 2 kişi de evde size ve ev ahalisine hizmet ediyor. o dışarda çalışıp para getiren de evde öyle huzurlu falan değil ha. herkes etini kopartıyor akbaba gibi zavallının üstünden.

    böyle ev mi geçindirilir?

  • notalar ve anlamları:

    do: dominus. "mutlak güç"
    re: rerum. "olaylar"
    mi: miraculum. "mucize"
    fa: familias planetarium "gezegenler"
    sol: solis. "güneş"
    la: lactea via. "samanyolu"
    si: siderae. "yıldızlar" ("star" sözcüğü de aynı köktendir.)

  • dolandırıcı mesajlarında, e-postalarında genellikle yapılan yazım yanlışlarının, cümle düşüklüklerinin bilerek yapıldığı.

    okur okumaz ulan bari dolandırmak istiyorsun bunu profesyonel bir şekilde yapsaydın dersiniz. kabak gibi ortada olan yazım yanlışları, cümle düşüklükleri size direkt dolandırıcı mesajı olduğu söyler. işin gerçeği onların tam olarak istediği de bu. sana değil, o yazım yanlışlarını anlamayacak kadar bilgisiz ve saf insanlara ulaşmak. amaçları seni son noktaya getirip vakit kaybı yaşamak değil. ilk mesajda seni eleyip sadece başlarına bela açmayacak saf insanları bulmak.

    kaynak: seth godin - this is marketing
    edit: imla

  • japonya'da yaşayan bir türk olarak şunu sizlerle paylaşmak istedim. burada, her türlü mağazada, yani konbinisinden tut alışveriş merkezlerine kadar hemen hemen pek çok yerde kasanın yanındaki bağış kutularında türkiye depremi için para toplanıyor. görünce çok duygulandım, paylaşmak istedim.

  • soğutur. ısı ile sıcaklık farklı şeyler.

    reaktörden atmanız gereken 100 joule enerji var diyelim. bunu sıcaklığı 25 derece 1 metreküp suyla da atabilirsiniz, 35 derece 1 metreküpten daha çok suyla da. sadece sistemden daha fazla su geçirmeniz gerekir.

    mühendisler daha iyi açıklar tabi. köpekbalığı uzmanı bile olan sözlükte bunun da uzmanı çıkar.